Bölüm 20: Sözlü Büyünün Sınırları
Hiiro Kırmızı Yaban Domuzu’na bir kez daha göz attı.
S derece bir canavarla savaşmak için, genelde ya S rütbede ya da daha üzerinde olman gerekir. Diğer türlü tehlike seviyesi gerçekten yüksek olacaktır. Fakat ilk Eşsiz Canavarını görmek Hiiro’nun sadece daha fazla ilgisini çekti.
“İhtiyar, hangi rütbedesin?”
“Ben mi? C’yim, C Rütbesi.”
“Hm, desene bayağı yüksekmişsin.”
“Senden ne haber?”
“Sanırım E… hayır ya D olmuştum ben.”
Lonca Kartını son kontrol edişinde, D rütbesi gözüküyordu. Anlaşılan canavarlarla savaşmak doğal olarak rütbesini yükseltiyordu.
“C ve D… Bir S’yi devirmek bir yana biz bir yana.”
“Öyle mi?”
Arnold’un aksinde, Hiiro şaşırmamıştı bile. Fakat buna rağmen Yaban Domuzundan yayılan düşmanlığı hissedebiliyordu.
“K-Kaçmamız gerek. Burada Muir’le birlikteyiz.”
“Neden bunu yapmak zorundayız ki? Onun işini görebiliriz.”
“İmkansızı isteme! S Derece senden daha güçlü bu-“
Arnold cümlesini tamamlayamadan, Kırmızı Yaban Domuzu hücuma girişti. Öncesinde gördükleri tüm canavarlardan daha hızlıydı. Bir anda, Hiiro Arnold’un göğsüne tekmeyi indirdi, onu Yaban Domuzunun yolundan çekti.
“Oha! Lanet! Çok hızlı!”
Arnold şikayet ediyordu, ama Hiiro tam tersiydi.
(Muhteşem. Demek bu S Derece…)
Kırmızı Yaban Domuzu savaş pozisyonunu aldı. Aurası aşılması bir hayli güçtü. Dahası, hücumu bertaraf ettikten sonra, Yaban Domuzu devasa bir ağaca çarptı; ancak, kırılan ağaç oldu. Kırmızı Yaban Domuzu yara almadan kurtuldu.
(Derisi ve dişleri bayağı sert görünüyor. O hücumu kafama alırsam, HP’m sıfıra düşer.)
Bu bir oyun olsaydı, buna dayanabilirdi, ama gerçek hayatta buna benzer bir darbe ani ölüme neden olurdu. Hiiro kaşlarını çattı, bu dünyada uygulanan durumu merak etti. Durum ne olursa olsun, acıyı engellemesi lazımdı.
“O-oy, Hiiro kaç! Sende Muir!”
Muir korkuyla titriyordu, birkaç ağacın arkasındaki saklanma yerinden gözetliyordu.
Kırmızı Yaban Domuzu bizimle tekrar karşılaştı.
“Evet, bu şeyi öldüreceğim.”
“M-Mala bağlama! Onu yenmenin bir yolu yok!"
“Sessizlik. Benim için, imkansız diye bir şey yoktur.”
“Onun için-! Bu özgüven nereden geliyor! Bak, yine geliyor!”
Arnold sıçrayarak ondan kurtuldu, ama Hiiro kıpırdamadı bile.
“A-Aptal! Çekil!”
Zemin titremeye başladı, ve kaktüsünkine benzer dikenler zeminden bitip Kırmızı Yaban Domuzuna saplandı… veya saplanmadı.
“Ha!?”
Yaban Domuzunun derisiyle etkileşime geçmesi üzerine dikenler kırıldı. Ve hücumu yavaşlamadı bile.
“Kahretsin.”
Hiiro zemine kendini atarak bir şekilde saldırıdan kurtuldu, fakat saldırısı hiç etkilemediği için kızgındı. İkinci bloğu çok yavaştı, ve sol eli Kırmızı Yaban Domuzuna dokundu. Küçük darbe bütün vücudunu yönlendirdi, ve onu yere mıhladı.
“Gu-!?”
Acı bedenini ele geçirmişti.
“Hiiro!”
Arnold seslendi, ama Hiiro’nun cevaplamak için harcayacak zamanı yoktu. Acıyı görmezden gelerek, anında geri kalktı. Fakat sağlam olmayan bir şekilde sallanıyordu.
“Bu piç… Gerçekten fazlasını yaptın.”
Kırmızı Yaban Domuzuna baktı.
(Mükemmel, test etmek istediğim bir karakter vardı. Bunun üzerinde o karakteri kullanacağım.)
Hiiro parmağındaki büyüye odaklandı ve karakteri yazmaya başladı. Hareket etmek güçtü, ve her nedense, yazması uzun zaman aldı. O sırada, Yaban Domuzu çoktan ikinci saldırısına başlamıştı. Dişlerini kaldırdı ve onları doğrudan Hiiro’ya gönderdi.
(Bunu bile yapabiliyor mu!?)
Hiiro dişleri engellemeyi başardı, ama Yaban Domuzu bir kez daha ona koşmaya başladı. Bir şey yazması için ona mühlet vermiyordu.
Aniden, Arnold vücuduyla yaban domuzunun böğrüne vurdu. Yaban Domuzu düşmemek için ayaklarını sağlama aldı, ama neticede hücumu yarıda kesildi.
“Nasıldı ama! Gördün mü? İşte bu Arnold-sama’nın-“
Kırmızı Yaban Domuzunun gözleri Arnold’u izlemesiyle tehlikeli bir renkte parladı.
“Ah, ehm, o…”
Arnold canavarla yüzleşirken, Hiiro kelimesini yazmak için acele etti.
(Kahretsin! Parmaklarım, kıpırdayın!)
Ama parmakları titriyordu ve güzel yazamıyordu. Bu sadece onu daha fazla rahatsız etti. O bunu yaparken, Yaban Domuzu Arnold’a atıldı.
“Uhyaa!”
Yan tarafta büyük bir zıplamayla onu bertaraf etti. Ama sonrasında uçan dişler peşine düştü. Onlara karşı korunmak amacıyla devasa kılıcını kullandı, ama sadece darbenin kendisi Arnold’u havaya uçurdu.
“Guha! …T-Tahmin ettiğim gibi. Bu çok gü…”
Tek bir puan dahi almamış rakibini izlerken, Arnold’un yüzünde acı dolu bir ifade hakimdi.
(Sadece birazcık… Sadece birazcık daha ve… Bitti!)
Karakterini bitirdi, ve şimdi tek yapması gereken onu Yaban Domuzuna vurmaktı. Ama Kırmızı Yaban Domuzuyla aradaki mesafe çok fazlaydı. Bu uzaklıktan, ıskalama ihtimali yüksekti.
“İhtiyar!”
“N-Ne var! Nihayet kaçmaya mı karar verdin?”
“Yolu kapıyorsun, çekil.”
“Ha!”
Hiiro’nun Kırmızı Yaban Domuzunun sadece kendisini hedef almasına ihtiyacı vardı, bu yüzden Arnold orada bulunması bir engelledi.
“Neler diyorsun!”
“Endişelenme, sadece git ve ufaklıkla birlikte saklan. Kalanını halledeceğim.”
“…Sanki yapabilirimd- Ovaah!”
Kırmızı Yaban Domuzunun dişleri tekrardan ona geldi ve engellemek için sıçradı. Arnold Hiiro’nun yüzüne baktı, kararlılığını gördü. Bir çeşit planı olduğuna kafa yordu, Arnold Hiiro’nun sözlerini dinledi ve kaçtı.
“Şimdi bana gel, seni umursamaz piç kurusu. Doğrudan bana gel.”
Sanki Hiiro’nun provoke edici sözlerini duymuşçasına, Kırmızı Yaban Domuzu onu öfkeli bir yüzle karşıladı ve zemini tekmelemeye başladı. Son tekmeyle beraber, muhteşem bir hızla Hiiro’ya doğru koşmaya başladı.
Hiiro parmağını hücumdaki Yaban Domuzuna doğrulttu, ve sanki bir tabancının tetiğini çekiyormuşçasına hareket ettirdi.
(Ye bunu!)
Anlaşılan Yaban Domuzu karakterin ona uçmasıyla beraber bir saniyeliğine şaşırmıştı, ama hücuma güvendi ve kaçınmaya çalışmadı. Neticesinde, karakter Yaban Domuzuna direkt olarak vurdu, ve…
Vhomp!
Bütün gücü vücudundan çekilmişçesine, Kırmızı Yaban Domuzu yere düştü. Hücumundan gelen ivme onun yerde sürüklenmesine sebebiyet verdi.
(Güzel, işe yaradı.)
Durumu görmesiyle, saklanmakta olan Arnold ve Muir yavaşça Hiiro’ya yaklaştı.
“O-oy, Hiiro. Ne haltlar yedin sen?”
“Ah? Onu uykuya yatırdım.”
“Uyku mu!? S-Sen nasıl… ah, senin hilekar büyün.”
“Doğru.”
Arnold garip bir şeylerin farkına vardı. Aslında, tam burada Hiiro burnu büyük bir tutum sergilerdi, ama anlaşılan kalbi başka bir yerlerdeydi.
Hiiro yeniden uyuyan Yaban Domuzuna baktı.
(Onu uyuttum. Bu iyi. Ama bunu yapmak için çok uğraştım.)
Her zamankinden farklı olarak, tek karakteri yazması yaklaşık 30 saniyesini almıştı.
(Hedefimin durumunu zorla değiştirmek amacıyla büyü kullandığım için bu <Yankılanma>mı oluyor? Kendimden başka yaşayan bir canlının durumunu değiştirmek bu etkiyi üretti. ‘Uyku’ yazmak bu kadar çaba gerektirdi. Kim bilir ‘Ölüm’ ne kadar alır…?)
Bunu düşünmesiyle, sırtından bir ürperti geçti.
(Hayır, zihnimde ‘Ölüm’ün resmini tuttuğum sürece, <Yankılanma>ya yakalanmam. Hatta <Yankılanma>dan fazla olan ‘Uyku’ için bile, sadece yazması zormuş gibi hissettirdi. Görünüşe göre bazı kelimeler daha fazla mükafat istiyor. Acaba farklı kelimeler farklı hürmetler istiyor mu.)
Doğru, <Yankılanma> kişinin kendisine felaket getirirdi. Bu sefer, yazma hızı biraz düşmüştü. <Yankılanma> gibi hissettirmiyordu.
(‘İğne’ ve ‘Sert’ 4 tatamilik(6.61m²) bir alan etkileniyordu. Etkiyi hayal etmek için ne kadar zorlarsam zorlayayım, alan bununla sınırlı. Her zaman bir sınırlama vardır. Demek her kelimenin kendi sınırlaması var. Şu anda bilmem gereken tüm şey bu. Ve şimdilik…)
Hiiro uyuyan Kırmızı Yaban Domuzuna doğru gitti. Etki bir dakika sürmeliydi, bu yüzden yakında uayanacktı.
“Şimdi senin canını alacağım.”
Hiiro ‘Delici’sini bedenine saplamaya çalıştı, ama bayağı sertti. Tam da bir S Derece canavardan beklenileceği gibi.
“Ha!”
Tüm gücünü kullandı, ve nihayet kılıç derisine girdi. Kırmızı Yaban Domuzu şiddetle sarsıldı ve sonunda yok oldu.
Biiiiiip. Bir süredir duymadığı o ses kafasının içinde yankılandı. Hiiro statüsünü kontrol etti.
–
Hiiro Okamura
Sv. 33
HP 102/610
MP 123/1290
EXP 33089
SONRAKİ 4210
Sal. 216 (278)
Sav. 165 (180)
Çev. 301 (303)
Kritik 164 (172)
Zek. 267 (271)
<Büyü Elementi> YOK
<Büyü> Sözlü Büyü (Tek Zincir Açıldı, Gökyüzü Yazısı Açıldı, Paralel Yazma Açıldı)
<Ünvan> Masum İzleyici, Dünya Gezgini, Söz Ustası, Uyanmış Olan, Deşici, Hayal Eden,
Eşsizin Katili, Gurme Piç, Kendi Yolunu Takip Eden
ellerine salık :()
YanıtlaSilEline saglik on numara olmus
YanıtlaSilElinize sağlık bölüm için teşekkürler
YanıtlaSilGurme piç ne abi ahah
YanıtlaSilGurme Piç(Maceracı???) da.s.ASd.SA çeviri için teşekkürler.
YanıtlaSilçeviri için tşkr
YanıtlaSilGurme dogulmaz ama pic doğulur
YanıtlaSilPic olurdsan da gurmelik kendiliğinden gelişir